En baþta dans vardý. Ýnsanoðlu konuþarak anlaþmayý keþfetmeden önce hareketle anlaþýyordu. Hareket daðarcýðý çoðaldýkça birleþik hareketler doðdu ve bu birleþik hareketler giderek dansa dönüþtü. Ýlkel insan, doðayla savaþý sýrasýnda içinde kopan fýrtýnala
En baþta dans vardý. Ýnsanoðlu konuþarak anlaþmayý keþfetmeden önce hareketle anlaþýyordu. Hareket daðarcýðý çoðaldýkça birleþik hareketler doðdu ve bu birleþik hareketler giderek dansa dönüþtü. Ýlkel insan, doðayla savaþý sýrasýnda içinde kopan fýrtýnalarý dansla anlatma yolunu tercih etti. Sevinci dansla, hüznü dansla; öfkeyi dansla, tutkuyu dansla; aþký sevgiyi dansla; savaþý, barýþý, rekabeti dansla anlattý.
Ýnsanoðlu tüm yaþadýklarýný dansla yansýtýrken, doða olaylarý ve insanýn dünyaya geliþ öyküsü de bu dans dilinin içinde önemli bir yer tuttu. Doða olaylarýný beden hareketleriyle sembolize etmeye çalýþan insan; göbeðini, kalçasýný ve belini kullandý. Depremi anlatmak için bedeni titretmeyi, fýrtýnayý anlatmak için ani kalça atýþlarýný ve hortumu anlatmak için de gövdeyi baþtan ayaða dalgalandýrmayý keþfetti. Ve Oryantal’in de ilk tohumlarý milattan yüzyýllarca önce böyle atýlmýþ oldu
Arabistan yarýmadasýnda ise Oryantal, insanýn dünyaya geliþ öyküsünü anlatabilme çabasýyla, milattan iki bin yýl kadar önce ortaya çýktý. Ýnsaný dünyaya getiren kadýndý; bu nedenle bunu anlatanlar da kadýnlar oldu. Hamilelik sürecinde yaþanan sancýlar ve doðum sýrasýnda kasýlan, titreyen bedenler; dans dilinde vücut buldu. Bu topraklarýn çeþitli tarih dilimlerinde iþgali ve ayrýca bu topraklardan göç Oryantal’in tüm dünyaya yayýlmasýna vesile oldu. Selçuklular döneminde Anadolu da Oryantal dans türüyle tanýþtý. Zaten kendi kültüründe benzer danslarý barýndýran Anadolu, böylece Arap kültürünün de katýlýmýyla sentez bir Oryantal yarattý
Anadolu, kendi geleneksel danslarý ile harmanladý ve öz danslarý arasýnda önemli bir yer verdi. Bu nedenle Oryantal bizden, Oryantal içimizden.